TARİHE YOLCULUK

TARİHE YOLCULUK YAPMAK İÇİN TIKLAYIN!!!

 

TARİH PROGRAMIMIZIN FRAGMANI İÇİN TIKLAYIN!!! tv tarih.tizier

 

GELECEĞİN FATİHLERİNİ YETİŞTİRİYORUZ!

 

 

 YENİ FETİHLER FATİHLERE MUHTAÇ…

 

KİTABIMIZA YOLCULUK

O, bir imparator portresine, dehasına doğuştan sahipti. 

Nasıl ki, bir binanın dayanıklı olması temelindeki sağlamlıkta gizliyse; Fatih’in Fatih olmasındaki sır, çocukluğunda aldığı eğitim de gizliydi. 

Şehzade Mehmed’i Fatih yapan yetişme tarzıydı.

Ailesi, hocaları ve sosyal çevresi yetişme tarzının en önemli dayanaklarıdır.

TARİHİ YOLCULUĞA ÇIKARKEN İLK SÖZ

Her sene, İstanbul’un fetih yıldönümünde, yazılı ve görsel olarak, hep Sultan Fatih’ten bahsediyoruz. Genç yaşta tahta çıkışını, yaptığı fetih hazırlıklarını, döktürdüğü ağır topları, karadan yürüttüğü gemileri anlatıyor ve gösteriyoruz. Bunlar, elbette göğsümüzü kabartan bilgiler. Ancak, çocuklarımızın rol-model görüp, kendilerine örnek alacakları, anne-babasının ve akıl hocalarının elinde sıkı bir disiplin ve eğitimden geçerek yetişen, küçük Fatih’ten pek bahsedilmiyor. 

Psikoloji araştırmalar, kişiliğin temelinin çocuklukta atıldığını, bir çocuğun altı yaşına geldiğinde kişiliğinin büyük çapta şekillenmiş olduğunu,  güvenli veya güvensiz bir kişilik kazandığını gösteriyor. Küçük Fatih’in, özgüveni yüksek bir çocuk olduğuna şüphe yok. Çünkü özgüveni yüksek bir çocuk, çocuk yaşında tahta çıkabilir ve yaşlı paşalara emir verecek kadar, kendinden emin olabilirdi.

O halde, Fatih’i gerçek anlamda tanıyabilmemiz ve çocuklarımıza örnek gösterebilmemiz için, çocukluğunu araştırmamız gerekmektedir. Bizde bu çalışmamızla, “Fatih Sultan Mehmed’in çocukluğu ve yetişme tarzı”nı araştırarak, bu boşluğu doldurmayı gaye edindik.

Tarihi olayların oluşmasını ve gelişmesini incelemekten çok, bu olayların oluşmasında etkin rol oynayan, liderin kişilik yapısını ortaya koyduk. Bu olayların, liderin kişilik yapısıyla, doğrudan bağlantılı olduğunu gözler önüne serdik.

Tarihe geçmiş büyük liderlerin, bilim adamlarının, mucitlerin ve sanatkârların çocukluk hayatlarını incelediğimizde, bazı ortak özelliklere sahip oldukları görülür. “Hareketli, yaramaz, cesur, oyuna düşkün, hayalci, otoriteye boyun eğmeyen” şeklinde, sıralayabileceğimiz bu özellikler, Fatih’te de fazlasıyla vardı. Bu ortak özelliklerden hareketle, pedagojik (eğitimci) bir yaklaşımla, Fatih Sultan Mehmed’in çocukluk ve gençlik yıllarında aldığı eğitim ve yetiştiği sosyal çevreye değindik.  Fethe giden yolda, yetişme tarzının nasıl etkili olduğunu gözler önüne serdik.

Fatih’in şehzadelik döneminde, ailesi ve çevresinden aldığı eğitimi ve bu terbiyenin kişiliğindeki etkilerini inceledik. Hiç değinilmemiş, karanlıkta kalmış yönlerine ışık tuttuk.  Yalnız bununla yetinmedik, tarihi zamana hapsetmek yerine, günümüz koşullarında “Yarının Fatihlerini Nasıl Yetiştirebiliriz?” sorusuna cevap bulmaya çalıştık. Fatih’in İstanbul’u fethinden çok, hangi yetişme tarzının, bu başarıda etkin rol oynadığını ortaya koyarak, fetheden kadar, fethettiren güce ve değerlere dikkat çektik. Çünkü fethi tam anlamıyla anlayabilmek için, Fatih’in nasıl yetiştirildiğini bilmek ve onu daha yakından tanımak zorundaydık.

Büyük fetih ile ilgili kronolojik sırayı, herhangi bir ansiklopedide bulmak mümkündür. Eserimizde bilinenleri tekrarlamaktan çok, bilinmeyeni yahut bugüne kadar üzerinde durulmayanı ortaya koyduk. Ayrıca, günümüzde hiç kimse bu muazzam fethi örnek alıp, yeni beldeler fethetmeye çıkmayacaktır. Ama Fatih’i yetiştiren unsurların birçoğu, günümüzde de geçerli olan ‘nitelikli insan, iyi bir liderin’ yetiştirme metodunun, ipuçlarını vermektedir. Bunlar, yılların eskitemediği, aksine daha da sağlamlaştırdığı ilkelerdir. Biraz şartlara ve ihtiyaçlara uygun hale getirilebilirse, bugün en eksik kaldığımız yönlerden birine, ‘Büyük insan nasıl yetişir?’ sorusuna cevap bulmuş oluruz.

Bu alanda adım atmadığımız sürece, ne bugünün ne de yarının fatihleri ortaya çıkacaktır. Hedefimiz kültür ve medeniyet değerlerimize sahip çıkıp, Osmanlı geleneğini modernleştirerek, 21.yüzyıla uyarlamak ve aktarmaktır.

Fatih Sultan Mehmed’in çocukluk ve fetihten önceki dönemine ilişkin hiçbir ciddi çalışma yapılmamıştı.  Konuyla ilgili ilk kaynak eser bu çalışmadır. 

Eseri hazırlarken daha çok “Ana kaynak ve 1.elden kaynaklar” eşliğinde, bu dönemini yorumlamaya gayret ettik. Fetih esnasında yazılan kaynaklardan, Fatih dönemi tarihçilerinin eserlerinden,  Fatih’in çocukluk defterinden, yazdığı şiirlerden, yaptırdığı eserlerden yola çıkarak, Fatih’in çocukluk dönemine ışık tuttuk.

Fatih Sultan Mehmed hakkında, lehte ve aleyhte yazılan birçok eser mevcut. Biz,  Fatih’i eleştirmek ya da kahramanlıklarıyla onu övmekten öte, ondan neler alabileceğimize yoğunlaştık.  Ne bir takım batılı yazarların yaptığı gibi; devlet adamlığında, kumandanlığında, insanlığında, pürüzler aramağa çalıştık; ne de onun yaptığı işleri bir takım afakî söylemlerle açıklayarak, ona kutsallık atfettik. Sadece, onun fethe giden yolculukta hangi kaynaklardan beslendiğini ve bunu nasıl içselleştirdiğini gözler önüne serdik.

Kitabı, bilimsellik esaslarından taviz vermeden, yediden yetmişe herkesin anlayabileceği bir sadelikle yazmaya gayret ettik. Gayemiz, verilen mesajları, her yaştan bireyin anlayabilmesini sağlamaktır.

Çalışmamız bir biyografi olmaktan çok, proje niteliğinde bir kaynaktır. Bugün, çıkmazda olan gençliğimizin, hangi kaynaklardan besleneceğini anlatan bir projedir. Gayemiz, yeni nesillerin bu yetişme tarzıyla kendini geliştirerek, önlerinde rol-model alabilecekleri bir Fatih olduğunu göstererek, geleceğe daha umutla bakmalarını sağlamaktır.

Öncelikle, çalışmam boyunca bana yardımcı olan ve destekleyen eşim, Ayşe Kartal Bilgi’ye sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca, çalışmalarıyla bana ışık tutan, İstanbul Üniversitesi’nden hocam, Prof. Dr. Feridun Emecen’e, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil hocama da şükranlarımı sunarım.                                                                                             Zafer Bilgi                                                                                                                                          İstanbul – 2011

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

0 views